SİRKE ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ

8 Eyl

Son zamanlarda çeşitli mecralarda çeşitli gruplarda gözlemliyoruz ki geleneksel sirke türleri bir kenara bırakıldı, tıbbi bitkilerden sirke yapmak moda oldu. Bir eczacı olarak hep “tıbbi bitkileri sirkeleştirmeye uğraşmayın, onlar yüzyıllardır nasıl kullanılıyorsa lazım olduklarında gene öyle kullanın” dedim. Yine söylüyorum arkadaşlar: Lütfen tıbbi bitkileri, yemeyi adet edinmediğimiz otları, çiçekleri vs. sirke yapmaya uğraşmayın. Amacınız içmek değil de haricen kullanmaksa (saça uygulamak gibi) o zaman oranlarına dikkat ederek kurabilirsiniz. Yani papatya çiçeğini elma ile destekleyerek sirke yapacaksanız 8 litrelik kavanoz için 3 kg doğranmış elma, 300 gram da taze papatya kullanabilirsiniz. Bu oranı muhafaza ederek yapın. Ama ben olsam sirkeye papatya koyar (1 litre sirkeye 100 – 150 gramı geçmeyecek kadar çiçek) tentürünü yapar saçlarımı durulamak için kullanırdım. Tabii eğer saçım olsaydı.

Peki neden bunu önermiyoruz? Önce sirkeden bir kısaca bahsedelim: Sirke eski çağlarda belki de binlerce yıl önce ağzı iyi kapanmayan şarap fıçılarındaki şarabın sirkeye dönüşmesi sonucu yani tesadüfen keşfedilmiş. Zaman içinde de bunun faydalı bir sıvı olduğu fark edilmiş. İnsanlar sirkeyi doğrudan yapmaya başlamışlar. Bu geçen binlerce yıl içinde de çok çeşitli malzemelerden sirkeler yapmışlar kimisini yemeklerine lezzet versin diye, kimisini de tıbbi amaçlı olarak kullanmışlar. Günümüzde de kullanmaya ve yapmaya devam ediyoruz.
Tabii insandaki merak duygusu bitmek bilmiyor. Hep farklı şeyleri denemek istiyor. Bu kötü bir şey değil elbet. Eğer geçmişte insanların bu merakı olmasaydı, bugün tükettiğimiz yiyecek çeşidi bu kadar çok olmazdı.
Ancak tıbbi bitkiler çok farklı. Onlar her şeyden önce yiyecek değiller. Ne olur bunları merak edip de sirkesini yapmayın. Tekrar söylüyorum: Tıbbi bitkiler tedavi amaçlı olarak belirli durumlarda ve belirli miktarlarda kullanılır. Bunların ne şekilde kullanılacağı zaten yüzyıllardır bilinir ve uygulanırYüzyıllar boyunca bunlar deneyerek – yanılarak doğru kullanım yöntemi bulunmuş ve bu kural haline gelmiştir zaten. Yani keşfedilmiş olan Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışmak gibi bir işle uğraşmanın hiç gereği olmadığı gibi ihtiyacımız da yok.
Eğer biz alışılmadık yöntemlerle tıbbi bitkileri sirkeleştirirsek bunlar sirke olmak için bekledikleri ve en az 3 ay süren kurulum süresince başına neler gelecek, o kavanozun içinde (belki de sağlığımıza zarar verebilecek) neler oluşacak, sirke asidi tıbbi bitkimizin ana bileşiklerini nasıl etkileyecek (belki de zehirli tuzlar oluşacak?) bilmiyoruz. Bunlar ciddi araştırma konusu. Bu araştırmalar yapılmadan “ben yaptım oldu, şahane de oldu tadı da kokusu da nefis, hele rengi harika ötesi” dersek çok doğru bir iş yapmış olmayız. Doğal beslenelim, doğal yaşayalım derken “doğal” yoldan kansere yakalanabiliriz Allah saklasın! Oysa biz risk var diye plastik bidonda sirke kurmuyoruz, muhafaza etmiyoruz. Ama sonunda ne olacağını bilmediğimiz bir maceraya yelken açmakta da pek istekli davranıyoruz. Bu kadarına gerek yok.
Sözü fazla uzatmadan; kendisi tatlı olan ve meyve ya da sebze olarak tükettiğimiz her şeyden sirke yapabilirsiniz. Merakınızı tatmin amacıyla yine meyve ya da sebze olarak tükettiğimiz ve şekeri olmayan malzemeleri de şekerli malzemelerle birlikte sirke yapabilirsiniz. (Örnek: Fındık, fıstık, ceviz, zencefil, zerdeçal, avokado, ıspanak, brokoli, lahana vs.). Ama benim önerim şeker ihtiva etmeyen nesneleri hiç sirke kurulumuna dahil etmemek.
Şifa amaçlı kullanılabilecek sirkeler: Elma, kokulu siyah üzüm, bal, alıç, dut, incir, Trabzon hurması, Medine hurması, üvez, hünnap, iğde. En meşhurları bunlar daha birçok meyve sayılabilir.
Çeşni (çorba ve salata lezzetlendirmek) amaçlı kullanılabilecek sirkeler: Böğürtlen, ahududu, vişne, kiraz, armut, ayva, erik (sarısı, siyahı, kırmızısı), yerelması, kırmızı pancar, havuç, portakal (kabuğu hariç), mandalina, greyfurt (kabuğu hariç), kamkat, kavun, çilek, kızılcık ve daha yüzlerce tatlı meyve.
Temizlik amaçlı kullanılabilecek sirkeler (Bunlar içilmek ya da yemeklere katılmak için değil dezenfektan olarak ve genel ev temizliğinde kullanmak üzere): Limon, portakal, mandalina gibi narenciyeler kabukları ile birlikte, şekerpancarı, bildiğimiz toz şeker (hamur mayası ile mayalamak şeklinde), elma destekli kekik, lavanta, nane ve adaçayı. Bunlar da yine bu kadarla sınırlı değil. İlk aklıma gelenleri yazdım.
 ————————————————————————————————————————

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir